Açılışa konuk olan TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, 15 Temmuz'u unutmamanın ve unutturmamanın Türk milleti için en önemli vazife olduğunu vurguladı. Bozdağ sözlerine "....Türk milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün arkasında 19 Mayıs 1919'da nasıl bir birliktelik oluşturduysa, aynı şekilde FETÖ'cü hainlerin, ABD başta olmak üzere birçok devletin desteğiyle yürüttüğü yeni bir işgal girişimine karşı da Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde durdu. Türk milleti o gün büyük bir destan yazdı, büyük bir kahramanlık gösterdi. Cumhurbaşkanımız çocuklarını, torunlarını ve tüm ailesini uçağa bindirip ölmeyi göze alarak İstanbul'a geldi ve halkıyla birlikte mücadele verdi. 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanımızdan vatandaşlarımıza kadar milletin her ferdi ölümü göze alarak mücadele etti. O gece cennete koşar gibi şehadete koşan her bir şehidimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum..." ifadelerini kullandı.
Bekir Bozdağ, 8 yıl önceki darbe girişiminin ardından Türkiye'ye destekte bulunmayan Batı ülkelerini eleştirerek, şunları dile getirdi. "...15 Temmuz'da milletimizin gösterdiği mücadeleyi Türk milleti değil de başka bir millet verseydi, bu mücadeleye liderlik eden kişi sayın Cumhurbaşkanımız değil de Macron gibi, Biden gibi başka bir lider olsaydı emin olun dünyada yer yerinden oynardı. Dünyaya örnek olan bir zafere imza atan Türk milleti ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan olunca ne Avrupa'sı gördü ne Amerika'sı gördü. Her yerde demokrasi, insan hakları dersi verenler, Türk milletinin demokrasiye sahip çıkmasına gözlerini kapadılar, kulaklarını tıkadılar. Bir takdirde bulunmaktan dahi imtina ettiler. Gazze'de İsrail'in yaptığı bir soykırımdır. İşin daha kötüsü şu ki İsrail bu soykırımı, insanlık, medeniyet, insan hakları diyen ve bütün insanlara bunları öğretmek için kendilerini öğretmen gören ülkelerin desteğiyle bunu yapmaktadır. Bu soykırımda İsrail'in sorumluluğu olduğu tartışmasızdır. Aynı şekilde İngiltere, Fransa, Almanya gibi İsrail'i durdurmayan ülkeler de bu soykırımdan sorumludur. Bütün dünyanın soykırımı bir film gibi seyrettiği günleri yaşıyoruz. Bu soykırımın sorumlusu olan İsrail'i ve destekçilerini lanetliyorum. İsrail Gazze'de sadece oradaki masum insanları değil, orada masumiyeti, insanlığı da yok ediyor. Ayrıca uluslararası örgütler de bu konuda fonksiyonunu tamamen kaybetmiştir. Hepsi adeta ölü durumdadır. Tıpkı Birinci ve İkinci Dünya Savaşından sonra olduğu gibi Gazze'deki soykırımın ardından da bu örgütlerin fonksiyonları kalmamıştır..." değerlendirmesinde bulundu
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven konuşmasında "...Genellikle bu tür etkinliklerde akla ilk gelen şey festivaldir. Oysa festival, bayram ve şenlik demektir. Biz 8 yıl önce yaşadığımız trajedileri anacağız bu etkinlikte. Bu yüzden 15 Temmuz Derneğine hassasiyetinden ötürü teşekkür ediyorum. Sinemacının kamerası bize duymadıklarımızı duyurur, görmediklerimizi gördürür. 8 yıl önce 15 Temmuz'da ve bugün Gazze'de büyük trajedilere direnen insanların hikayelerinin anlatıldığı filmleri izleyeceğiz. Vatanları uğruna can veren şehitlerimizi anacağız. Gösterdikleri direniş için onların önünde saygıyla eğileceğiz. Unutmamak için sinemayı aracı yapacağız. Herkes unutsa sinema unutmaz, sanat unutmaz ..." şeklinde konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi, "... Her geçen sene üzerine daha da ekleyerek, geliştirerek bu etkinliğe devam edeceğiz. 15 Temmuz'daki şanlı direnişin unutulmaması için elimizden gelenleri yapmaya devam edeceğiz. ..." diye konuştu.
15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç ".... Bizatihi iki noktada bulunmuştum 15 Temmuz akşamı. İki noktada kurşunlar kafamın üzerinden, ayaklarımın altından geçti ama nasibim olmadığı için şehit, gazi de olmadım. Yanımda onlarca şehidin ve gazinin olduğu o anları yaşayan birisiyim. Ben o gün orada şehit olanları ve gazi olanları hayır işlemiş insanlar olarak görüyorum. Yeri geldiği zaman özgürlüğümüz, değerlerimiz adına, seve seve canımızı vermenin ne anlama geldiğini 15 Temmuz'da çok iyi gördük. Ben bir kez daha o kahraman kardeşlerimizi, şehitlerimizi, gazilerimizi yürekten kutluyorum..." ifadelerine yer verdi."
On5Sıfır7 Film Haftası'nın genel sanat yönetmeni İhsan Kabil yaptığı konuşmasında "... Bu yıl ki etkinliğin teması darbe, direniş ve özgürlüğün, insanlığın evrensel temalarından olduğunun altını çizerek, program kapsamında darbenin yanı sıra emperyalizm be sömürgeciliğe karşı tutumları sinema sanatı yoluyla ortaya konan ve toplumların direniş ruhunu inceleyen dünya sinemasından filmlerin izleyiciyle buluşacaktır. Sadece Avrupa sinemasıyla sınırlı kalmayıp Doğu'dan Batı'ya Kuzey'den Güney'e bütün dünyayı kültürel renkleriyle ele alan seçmeler yapmaya çalışıyoruz. Sinema yoluyla bir farkındalık oluşturmak amacımız." şeklinde konuştu.
Açılışa sağlık sorunları nedeniyle katılamayan Filistinli yönetmen Muhammed Bekri de video mesaj yolladı. Bekri'nin yönettiği "Sen Gideli Beri" filminin gösterimiyle birlikte etkinlik son buldu.
On5Sıfır7 Film Haftası
Bu yıl 4. kez düzenlenen "On5Sıfır7 Film Haftası" kapsamındaki film gösterimleri, 9-15 Temmuz'da Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Ümraniye Cemil Meriç Kültür Merkezi ve Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde yapılacak.
"Gazze Özgürlük İçin Savaşıyor", "Emperyal Coğrafya", "İhtiyarlar Taburu", "Arapça Konuşan Topraklar", "Siyonizm'in Hikayesi" ve "Şili Çatışması" filmi, program kapsamında sinemaseverlerle buluşacak.
Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde 10 Temmuz'da "Direnişin Anahtarı Sinema" paneli İhsan Kabil, Semih Kaplanoğlu, Filistinli yönetmen Muhammed Bekri, Yusuf Kaplan, Doç. Dr. Yusuf Ziya Gökçek ve Rıza Oylum'un katılımıyla gerçekleştirilecek.
İSTANBUL (UHA) - ÖZKAN KARACA
SON YAZILAR