AMAN MUHALEFET CANIM MUHALEFET(!)

21-22 yıldır kesintisiz tek parti iktidarına karşın, toplum nazarında alternatif oluşturamayan bir muhalefet!

Evet…

Yine konumuz, konu…

MUHALEFET…

Türkiye’deki kadar acaba bir başka hangi ülkede muhalefet bizimkisi kadar çeneleri yoruyordur?

Kabul edelim…

Türkiye’de iktisadî sorun var, ama öte yandan iktidar tarafından gelen seslere baktığınızda, dünyanın geri kalanında da bir ekonomik durgunluk var.

Hadi tamam iktidar tarafını anlayabiliyoruz, en nihayetinde “özeleştiride bulunmalarını” beklemiyoruz.

Seçimden beridir muhalefet tarafından ses getirecek bir hareket veya söylem duydunuz mu?

Siyaset böyle mi olmalı? İktidar odakları, tamam, hükümet olmanın verdiği güçle, işleri “idare-i maslahat” dairesinde sürdürmenin niyetinde. Öte yandan muhalefet sıralarına bakıyorsunuz, burada önemli bir role sahip Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) düşürüldüğü/düştüğü hâller gerçekten de çok üzücü!

Cumhuriyet Halk Partisi kim ne derse desin, Türkiye’de önemli bir misyonu üstleniyor. Ne olursa olsun “kemikleşmiş bir kitlesi” var, buna rağmen CHP bir türlü üzerindeki “ataleti” atamıyor?

Gerçekten de Mayıs aylarında tecrübe ettiğimiz seçimler öncesinde CHP’nin başını çektiği muhalefet kanadından çok şey beklenmekte idi… Türkiye, son 25 yılı dikkate alırsanız en büyük yıkımı, doğal afeti yaşamış, insanlar bir ânda neye uğradıklarını anlayamamış… Zorluklarla ve sıkıntılarla ve unutulmuşluklarıyla sandık başlarına gitmişlerdi.

Sonrasında…

Kesintisiz tek parti iktidarı, yine, aynı yerden, kaldığı noktadan devam etti.

***

Sormamız gerekiyor… Neden, Türkiye’de muhalefet ekonomik sıkıntıların altında hayat savaşımı veren insanların, yurttaşların seçeneği olamıyor?! Neden? Muhalefet, özellikle CHP, neden, hâlen ülkemizde ağırlığı olan bir parti konumuna gelemiyor? Geçmişten dem vurmanın bir anlamı yok. Yeri geldiğinde CHP’nin Türkiye’de cumhuriyet rejimi tesis edilirken ki önemine ve tarihî duruşuna gönderme yapılıyor ya…

Değerli okuyucular…

2024 Türkiye’sinde vatandaşlardan “kitabî bilgi ve değerlendirmelerle” teveccüh görmeniz mümkün değil. Bu ülkede, hâlen CHP iktidara geldiğinde, camilerimizin ahıra döndürüleceğine inanan kitleler var.

Muhalefet kendi iç yapısında değişim rüzgârları estirmek derdinde ama Türkiye şuan için “acil olarak” nefes almak zorunda da… Bugün, Türkiye’de zam haberiyle uyanmadığımız gün neredeyse yok gibi. Bu dağınıklık hâlleriyle muhalefet nasıl geniş halk kitlelerinin derdine derman olacak? Gerçekten de laf ola beri gele hususu değil bu, değişim memleketimize iyi gelebilir.

Türkiye’mizin en büyük muhalefet partisinin bu dağınıklık hâlleri hem kamuoyunda hem de toplum indinde şaşkınlıkla takip edilmekte. CHP, zaten bu “hizipçilik”, “parti içinde yer edinme” gibi küçük hesap peşinde koşanlar yüzünden yıllardır treni kaçırmakta. Bugün için CHP köklü ve kurumsal bir siyasal parti. Kim ne derse desin ülkemizde “kemikleşmiş bir kitle” karşılığı var ama iktidar olabilecek yeterli matematik desteğini hanesine ekleyemiyor!

Neden?

İşte neden?

Cumhuriyet Halk Partisi artık içindeki kırgınlıkları ve sıkıntıları biran önce halletmelidir. Son tahlilde iktidara övgüler düzülüyor ama iktidarın bu raddede soluksuz Türkiye’yi yönetmesinin tek nedeni, halkın arasına inmesi, halktan gibi olmaları veya toplumun sesi felan olmaları değil.

Muhalefet, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi sahip olduğu siyasi kotanın üzerine çıkarak, Türkiye’nin hemen hemen her yerinde varolamadığından, sadece kıyı bölgelerinin temsilcisi gibi göründüğünden, AK Parti girdiği seçimlerde “sürprize şans” bile vermeden seçimleri öyle ama böyle önde tamamlamakta.

Muhalefet, özellikle CHP artık dünyaya dön, gerçekçi olarak siyasal mevziini seçimi kazanabilecek düzeye taşı… Yerel seçimlerde de aynı akıbeti yaşamamak adına.  

BELEDİYELER

EKONOMİ