BİLİNMEZ İLE YAŞAMAK!..

Hem ülkemiz hem de dünya ulusları istim üzerinde:

Neden?

Çünkü...

Bir bilinmez durum, bulutsu bir hâl, insanları yiyip bitirmekte!

Ne olacağını, halk kitleleri gibi politikacılar da kestiremiyor!

Döviz kurları...

Ulusal borsalar...

İthalat...

İhracat...

GSMH...

Enflasyon...

İşsizlik ve istihdam kaybı...

Yoksulluk...

Mahrumiyet...

Gerçekten de böyle bir ortam ve ahval düzleminde, insanların stres ve gerginliklerinin sürekli yüksek olması kadar, daha normal ne olabilir?

Hem ulus devletleri hem de dünyayı nasıl bir gelecek bekliyor?

Neden?

Bir kere ne olursa olsun, yaşam “akmaya” devam ediyor. İzafi bile olsa, fabrikalar üretime devam ediyor. Bilim insanları, laboratuvarlarında, araştırmalarına, bilimsel buluşlarına... Yine ar-ge faaliyetleri sürekli daha yüksek bir yaşam standardına erişmek için en üst raddede sürdürülüyor.

Bu minvalde, değişen ve gelişen teknolojik altyapıya istinaden hem iş dünyası hem de buna paralel olarak toplumsal yaşamın akışı da dönüşmek zorunda kalıyor.

Demem o ki, belirsizlik bir yandan öte yandan değişen ve dönüşen hayatın dinamiklerine ayak uydurabilecek bir beşerî donanımı kişisel stoğuna eklemek telaşı!

Gerçekten de bilinmez ile yaşamaya çalışmak, çok zor.

BELEDİYELER

EKONOMİ