BÜYÜK ŞEYLER KÜÇÜK ADIMLAR İLE BAŞLAR DERLER; YAŞANAN BİR SOYKIRIM KARŞISINDA DAHA FAZLASI DA ELZEMDİR!

Günlerdir kâh televizyon ekranlarında olsun kâh sosyal medya ağlarında olsun, Gazze’de işlenen katliam suçuna bigâne kalmak, gerçekten de “insan olabilme erdemine” ulaşmış insanlarda deyim yerindeyse ruhsal boyutta yıkıma neden oluyor.

Burada…

Batı riyakârlığını görmek, Batının işkenceci ve kıyımcının yanında olduğunu görmek, yapılanlar indinde Batı cephesinin kıyımı gerçekleştirenlerin yanında olduğuna yönelik fotoğraf karelerini gururla dünya kamuoyuna servis etmeleri, bu kendilerini allayıp pullayanların…

En son tahlilde, yaldızlarının dökülmesiyle son bulmakta.

Günlerdir kâh İslam coğrafyalarında olsun yine Avrupa kıtasında konuşlu ülkelerde olsun, toplumlar, Gazze’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmamak adına “kendince yapılabilecek düzeyde” tepki vermekteler.

Refleks göstermek…

Protesto gösterilerinde bulunmak…

Mitingler tertip etmek…

Kampanyalar ve boykot için çağrılarda bulunmak…

Pekâlâ, erdemli tepkiler ve davranışlar.

Amma… Karşınızda örgütlü ve “safları olabildiğince sıkılaştırmış” kötülüğe hizmet için “bir araya gelmişler” var.

Burada Amerika Birleşik Devletleri’nin, İngiltere’nin (Birleşik Krallık) ve dahası İsrail’in, dünya kamuoylarının kınama ve protestolarıyla dizginlenebilme olasılığı var mıdır?

Bakın değerli okuyucular… Duygusallık, hisler âleminde yoğunlaşmak zaten insanî davranışlar ve tepkiler. Tamam da karşınızdaki cephe, “insanî duygularını” hasır altı eden karanlık emeller adına bir araya gelenlerin tesis ettiği bir güruh!

 

Demek istediğim, karşınızda “devlet düzeyinde” örgütlenmesi olan, öte yandan silah ve para gücü olarak dünyadan epeyce fazla bir yekûnu elinde tutan, her an bir yerden bir yere hem askerî gücü hem de para gücünü “olabilecek en hızlı bir biçimde” transfer eden şer odağı var.

Karşımızda, donanımlı politikacılar ve askerler var.

Halkların ve toplumların, böyle azınlıkta olan ama güçleri ifade ettiğim gibi havsalamızın anlayacağı açıklıkla büyükçe şeyleri kolaylıkla kotarabilecek bir zümreyle mücadelesi, ancak ve ancak protestolar ve tepkiler seviyesinde kalır.

Ama öte yandan…

Bu dünyayı farklı bir yöne çekme uğraşısında olanların zamana bağlı planları ve şer odaklı hareketleri/harekâtları ise…

Anbean “durmaksızın” devam eder.

Bu saikten ötürü yaşanan mezalim, katliam veya soykırım; ismine ne derseniz deyin, insanın yine türünü yok etmesinin, imha etmesinin önünün kesilmesi için daha farklı girişimler tetiklenmelidir.

Bugün Gazze’de gördüğümüz nedir?

Amerika Birleşik Devletleri neden Gazze’de? Bir devlet neden böyle bir ateş cangılına, ateşi daha da harlamak adına uçak gemileri yollar?

Hakeza, İngiltere neden birden aslan ve kaplan kesilir?

Oynanan büyük oyuna, büyük düşünerek mukavemet edilir.

Silah şirketlerinden tutunda ağır sanayii faaliyetlerinin “masum insan kanı” üzerinden sürdürülmesinin “kaçınılmazlığı gibi bir gizli kabulün” içinde bulunduğumuz, insan canının her türlü mukaddesliğini belgeler ile kayıt altına almış sözümona 21.yy medeniyetinin altın çağında…

Yapılanlar ve edilenler o raddede “girift” ki…

Bakmak ve görmek “yetmiyor”!

TV ekranlarından ve sosyal medyadan görmek, bakmak “aksettirilen” kadardır. Edilgen bir fiildir.

AGÂH olmak elzem’dir. Bunun için de okumak, abur cubur gündemden kendini izole etmek mecburidir.

Hani hep sığ olmak, sığ yorum ve yaklaşımlardan bahsediliyor ya…

BELEDİYELER

EKONOMİ