VERİMLİ OLMAYAN BÜYÜME

Türkiye verimsiz ve teknoloji ilerletmeyen bir büyümeye gidiyor ve bu büyümenin niteliği hiç iyi değil. Bu büyümenin toplam faktör verimliliğine bakmak gerekiyor Toplam faktör verimliliği ,bir ekonominin insani kaynakları, makineleri, fiziksel kapasiteleri aynı kalsa, üretkenliği, teknolojisi ve nasıl üretimi organize ettiği değişse ne kadar sağlıklı büyüme olur?
Büyümenin nimet tarafı üretkenliği arttırarak sağlamaktır .Üretkenlik sayesinde verimlilikte artmaktadır .Diğer faktörler artmasa bile verimlilik sayesinde ekonomi büyümektedir.

Çin, Güney Kore, Malezya gibi ülkelerin büyüme süreçleri verimlilik sayesinde artmaktadır. Türkiye’de ise tam tersi bir durum yaşanmaktadır.
Türkiye’nin büyüme stilinde ve yapısında bir değişim var.
Yeni teknolojiyi kullanmayan, eski teknoloji ile üretmeye devam eden ve aldığı teknolojiyi yanlış şekilde kullanan, yolsuzluk yüzünden yanlış şirketlere ihale verilmesi verimliliği etkilemektedir.

Bu yapı Türkiye’nin ihracat yapısına direk etki etmekte ,ihracatta orta ve düşük teknoloji ürünlerin yapısı çoğalmakta yüksek teknoloji ürünlerin etkisi ise hiç olmamaktadır. Türkiye gelişme düzeyi bakımında geridedir.
Şu soruyu sormak lazım: Verimlilik düşük, teknoloji yatırım yok, eğitim düşük, yabancı sermaye gelmiyor ,nasıl büyüyor?
Bu büyüme modelinde eşitsizlik artmakta, herkes faydalanamadığı için eşitsiz bir büyüme modeli oluşmakta.


Türkiye de teknolojisi kötü, verimlilik düşük ,yabancı sermaye yok burada büyüme için verilen kredilerin hangi kanalda kullanıldığı ve nasıl bir büyüme modeli yaratıldığı önemli .Türkiye de nereye yatırım var ona bakmak lazım.
Türkiye de her 3 liranın 2 lirası inşaat sektörüne gitmekte. Sanayi vb. alanlarla korkunç bir dengesizlik var. Verilen krediler sadece inşaat sektörünü büyütmekte, bu sağlıksız büyümenin en büyük göstergesidir .Çıkan sorunlar dış açıklar, enflasyon bu büyümenin kalitesi ve niteliğiyle ilgilidir.
Sonuçta bu büyüme modeli başarılı bir model değil.
Verimliliği arttırmak gerekir. Verimliliği artırmak demek şirketlere destek vermek değil aynı zamanda yapısal kurumları düzeltmek gerekir.
Bu büyüme modeli ne vergi eşitsizliğini çözebilir, büyümenin tabana yayılmasını sağlar, nede gelir adetsizliğini önler.

BELEDİYELER

EKONOMİ